Ana içeriğe atla

Antalya 13.Aile Mahkemesi Gonca Sayın

ANTALYA 13. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO : 2021/440

DAVACI : 

DAVALI : Ekber YILMAZ

 Çağlayan Mah. 2093. Sok. Hurşit Fatmana Karazor Sitesi, No 17 K:1 D:4

 07230 Muratpaşa/ANTALYA

MÜDAFİİ : Onur YOLDAN

KONU : Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle (TMK m.166/1) çekişmeli

 boşanma.


AÇIKLAMALAR

12.07.2021 tarihli mahkemenize sunmuş olduğumuz dilekçemizde belirtiğimiz somut delil elde 

edilecek konularla ilgili

“Ekber hanımın artık yaşamlarının ortaya çıkmaya başlaması çaldırdığını iddia ettiği ve Demircikara 

polis karakoluna ihbarda bulunulan paranın daha sonra başka yerlerden çıkması, Bir gece birlikte 

olurken müvekkilime ''Yapma Burak!'' deyince müvekkilim neye uğradığını şaşırıp o günden itibaren 

davalıdan şüphelenip, araştırmaya başlamıştır. Söz konusu Burak denilen şahsın Omat Gıda Bölge 

Müdürü Burak Tanrıverdi olduğunu bu şahıs ile ilişki içinde olduğunu bu şahısın Ekber hanıma iş 

ayarladığını öğrenmiştir. HTS Kayıtları incelendiğinde bu şahısla çeşitli yerlerde gün içerisinde kalarak 

ilişki içinde olduğu tespit edilecektir.”

“Müvekkilim daha önceki yaşadıklarından dolayı kızını görmeye avukatı ile birlikte gidip gelmektedir. 

Yalnız kaldığı zaman kendisine bağırıp, iftira atmasından çekindiği için böyle bir yol izlemektedir. En 

son müvekkilim kendisi teslim etmek istemiştir. Ancak bunu toplu alanda insan yoğunluğu olan bir 

yerde yapmak istemiştir. Tek bir nedeni atılacak olan iftiraların önüne geçmektir. Bu durumda gene 

olayı manipüle etme maksadıyla karakola giderek şikayetçi olmuştur. Müvekkilime karakolda da 

memurların önünce hakarete devam etmiştir. Müvekkilin kızı Bade karakolda da beyan ederek 

müvekkilim ile birlikte hareket etmek istediğini belirtmiş olmasına rağmen Ekber Hanım

müvekkilimin kızını kenara çekerek kararını etkilemeye çalışması karakol görevlileri tarafından 

görülmüş ve avukat olarak duruma müdahale etme zorunluluğu doğurduğu da ise Ekber Hanım

üzerime yürüyerek siz ne karışıyorsunuz diye söylemlerde bulunmuştur

• Davalı Ekber Yılmaz’ın geçmişe yönelik otel konaklama kayıtları

• Ekber YILMAZ adına açılan tüm banka hesapları Merkez Bankasından istenip ilgili bankalardan 

hesaplara ait dökümleri

• Burak Tanrıverdi’nin şu an devam eden bir boşanma davası var mıdır? Var ise boşanma nedeninin 

Ekber hanımla bir ilgisi var mı?.

• Ekber Hanım şirket kayırlarına göre 25.000TL para almış mıdır? Ne için almıştır?

• Ekber YILMAZ’a ve Kızıma yurtdışına çıkma yasağı neden konmamıştır. Böyle bir durum 

yaşanmasında mahkemeniz sorumluluk kabul etmekte midir?

• Yukarıda bahis olan olayın gerçekleştiği karakoldan kamera kayıtları ve o gün görevde bulunan 

memurlardan neden bilgi istenmemiştir? Devletin görevli memurunun tanıklığı mahkemenizce 

kabul görmemekte midir? Net bir şekilde kızıma psikolojik şiddet uyguladığının bu delili olmasına 

rağmen mahkemenin bunu talep etmeyip hala kızımı Davalı da bırakmasının nedeni nedir?

• 3 aydır kızımı görmemi engelleyen, telefonlarımı bile engelleyerek kızımın durumundan haber 

almamı kısıtlayan ve hatta okuluna sakın göstermeyin mahkeme kararı var diyen Davalıda kızımın 

velayetin hala mahkemeniz tarafından uygun bulunmasının nedeni nedir?

• Neden devamlı beni hastaneye gönderip saatler süren testleri yapmak zorunda bırakıyorsunuz da 

tüm bu olumsuzlukları kızıma yaşatan davalı hakkında böyle tasarrufta bulunmuyorsunuz

• Uyuşturucu kullandığını ihbar etmemin üzerinden 2 ay geçmiş olmasına rağmen neden davalıya 

uyuşturucu kullanımı konusunda test talep edilmemiştir?

• Bunun nedeni nedir ve sorumluları kimdir? Mahkemenizin bu testi hemen istememesi bu kadar süre 

sonra yapılması kişinin bu sürede kullanımına ara vererek idrar testlerini yanıltacağından bu testin 

saç kılından acil yapılmasını talep etmekteyim.

“Davalı Ekber Yılmaz'ın bu davranışları ve kendine attığı iftiralar nedeniyle psikolojisi darma duman 

olmuştur. Bir erkek olarak yatakta başka bir erkeğin adını duymak, ahlaksız davranışları nedeniyle iş 

akdine son verildiğini öğrenmek, başka erkeklerle mesajlaştığını yakalamak müvekkilimi depresyona 

sokmuştur.”

• Bu neden ile Türkiye’nin teşhis ve tedavide en iyi olduğunu öğrendiğimiz için konulan tanılara itiraz 

kabul edilemeyeceğini düşünerek gittiğimiz Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Devlet 

Hastanesinden neden hakkımda bir rapor veya tanı istenmemiştir.

• Gittiğimiz Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Devlet Hastanesinin güvenmemektedir. 

Davranışlarımızda veya mahkemeye sunduğumuz dilekçelerde bunu istemenizi gerektiren tespitiniz 

nedir?

• Mahkemenize sundukları dilekçelerde devamlı olarak çelişkili, iftira atan ve hatta kesin bir dille bizi 

deli olarak niteleyen, Mesleği Avukat olan bir kişi doğuracağı sonucun farkında olup, bunu 

mahkeme huzurunda yazılı yapmaktan dahi çekinmeyen Davalı Vekilinin akıl sağlığı yerinde olup 

olmadığı konusunda şüphe uyandırmamış mıdır? Neden kendisinden rapor istenmemiştir.

• Delil sunmak yerine iftira ve inkâr niteliğinden başka bir anlam ifade etmeyen dilekçeleri 

mahkemece nasıl kabul görmektedir ve neden ihtar edilerek uyarılmamışlardır?

Banio Yapı Marketten de ahlaksız davranışlarda bulunduğunu belirtmiş davalı taraf bunun aksi olan 

SGK dan alacakları bir belge ile ispatlaya bilecek hiçbir belge sunmadan yine inkar yoluna gitmiş, 

Davalının kızının yanında elinde telefon ile başka erkeler ile uygunsuz hallerde yakalandığını belirtmiş 

olmamıza rağmen

DAVALI TARAFIN 12.08.2021 TARİHLİ 6320563085 EVRAK NUMARALI CEVAP 

DİLEKÇESİNDEKİ;

“Hatta işbu işyerinden karşı dava dilekçemizde ayrıntısı ile izah edildiği üzere davacı/karşı davalının 

gelip kavga çıkarması nedeniyle iş akdi feshedilmiş, tüm özlük hakları da kendisine ödenmiştir.” asıl 

ifadeleri kullanmasına müsaade edilmiş

• Davalı taraf neden yukarıda belirtikleri durum ile ilgili SGK dan işten çıkış nedeni gösterir belgeyi 

sunmamıştır ve mahkemenizde neden SGK dan iddiamız ile ilgili belge istememiştir. Ayrıca neden 

belirtiğimiz üzere aynı işyerinde çalışan beni konu ile ilgili arayan İshak Durmuş tan ifade 

istenmemiştir.

• İşyerinden alıp Kırcami Perge bulvarında bulunan MEDSTAR Hastanesine götürdüğümde ne ifade 

vermiştir ve karakolda o gün Banio Yapı Market çalışanı Barış isimli şahıstan şikayetçi olduğunu 

belirtmemize rağmen Mahkemeniz neden bunları talep etmeyerek Davalı tarafın asılsız ve yalan 

beyanda bulunmasına müsaade edilmiştir.

• Davalı tarafın böyle bir ahlaksızlık içinde olması bir kız çocuğunun gelişimindeki etkilerinin telafisi 

ve tazmini mümkün değilken, mahkeme nasıl olmuşta bizim beyanımızı yalan kabul etmiş ve Davalı 

tarafın dilekçede bizi yalancılıkla suçlamasına müsaade edilmiştir.

• Ve neden delil temin edilmeden geçici velayetin davalı tarafa verilmesi sosyolog raporunda uygun 

bulunarak mahkemenizce onaylanmıştır.

• 17.01.2022 tarihli dilekçemde “MOV_0346.mp4 isimli video 25.04.2019 tarihinde saat 10:09 

çekilerek Davalıya ait hesaba para gönderilmesi istenmiştir. Söz konusu para kimden ve ne için 

gönderildiğinin tespit edilmesi sonucunda davalının escort diye tabir edilen ve para karşılığı ilişkiler 

yaşayan biri olup olmadığı anlaşılacaktır diye belirtmiş” olmamız ve mahkemenize sunduğum 150 

adet görüntü kaydı başkaları ile açık şekilde ilişkisini ispatlayan davalıya aleyhine ait deliler

neticesinde neden verilen bu yanlış karar düzeltilmemiştir?

• Bu konuda tekrar dilekçe verilerek talep oluşturmamıza rağmen yanlış karardan dönmediği gibi

dilekçemize neden cevap verilmemiştir?

• Davalının uyuşturucu kullandığını ihbar etmemizin üzerinden 2 ay geçmiş olup, kızım üzerinde 

oluşacak etkilerin telafisinin olmadığı ortada iken mahkemenizin işlem başlatmamak için 

direnmesinin ve dilekçelerimizin yok sayılmasındaki neden nedir?

• Sonrasında sunduğumuz somut deliller değerlendirmeden tanık dinleme aşamasına geçmek için 

tanıklara tebligat yapılmıştır, Bu kanunen doğru bir yöntem midir? Kanun bu konuda tam olarak ne 

hüküm etmektedir. 

• Neden mahkeme açıkça kanunları yok sayıp suç işlemekte ve işlenmesine müsaade etmektedir.

• Dilekçemizde “Özgü Ünlüer ve Sena Şeylan intahar olayına şahittir. Bu olay, ailenin küçük 

bireylerinin de intihar durumu nedeniyle hala unutamadıkları psikolojik yaraya neden olmuştur.”

diye belirterek şahit gösterdiğimiz kişiler neden şahit olarak kabul edilmemişler diğer kişilere 

çıkarılan tebligat bu kişilere çıkarılmamıştır.

• Mahkemeniz aracılığı ile kızıma ve tarafıma yöneltilen bu linç durumu açıkça ortada olup; yaşanılan 

bu hadisenin mahkemenizdeki sorumluları kim/kimler ise araştırılıp tarafıma bildirilmesini ve yasal 

işlem yapılmasını rica ediyorum.

• Av. Onur Yoldan verdikleri dilekçelerde bizim taleplerimizin mahkeme tarafından temin 

edilmeyeceğine bu kadar emin olarak devamlı bizim onurumuza mahkemeniz aracılığı ile 

saldırırken neden mahkeme bu duruma müdahil olup, bir uyarı veya kınamaya gerek duymamıştır

12.Madde “Bazı geceler kızı uyuduktan sonra Ekber hanımı kızının yanında elinde telefon ile 

uygunsuz hallerde yakalaması üzerine çıkan tartışmalarda Ekber hanımın çocuğu alıp annesinin evine 

gidip bu zaman aralıklarında müvekkilimin Ekber Hanım yüzünden bağları kopan aile bireylerine 

WhatsApp yazışmalarında tecavüz etmeye çalıştığını söylemesi ve şizofrenlik ile suçlamasının”

• Mahkemeye sundukları ve tarafımı suçladıkları dilekçelerde hiçbir kanıt sunmazken benim 

verdiğim delillerde açıkça iftira içinde oldukları anlaşılan ve davalının başka bir mahkemede de 

aynı tutumu sergileyerek mahkeme heyetini oyaladığı, verdiğimiz Fatih KIRIKÇI ile facebook 

yazışmasında mevcut olduğu halde neden mahkemeniz ara karar ile verilen bu yanlış hükmü 

düzeltmemiştir? Ve diğer mahkemeden bilgi belge talep edilmemiştir.

• Mahkeme talep etmediği halde kendi inisiyatifim dahilinde sunduğum tahlil raporunu Av.Onur 

Yoldan’ın alay ederek anlamadığından bahis ettiği tahlili anlaması zaten mümkün olmayıp, Kendisi 

somut delilleri bile anlayamazken bizim zaten böyle bir beklenti içinde olmadığımız, tecrübe sahibi 

olmadığı aşikar olan Av. Onur Yoldan beye anlamak ve değer yetkisinin mahkemenizde olduğu 

kararı mahkemenin vereceği neden belirtilmemiş, söz konusu rapor bilirkişi raporu ile netlik 

kazandırılmamıştır.

• Uyuşturucu kullandığımı sağa sola söyleyen davalı ait whatsapp yazışmaları sabit olup bunu 

mahkemede beyandan kaçınmanızın nedeni nedir? Tarafıma kurulan öldürme teşebbüssünün ortaya 

çıkması mı? Yoksa atılan bu iftirayı ispatladıktan sonra davalıdan aynı testi talep ettiğimde davalının

kullandığı uyuşturucunun ortaya çıkması sizin de bilginiz dahilinde olan ve bu uyuşturucu temini 

yapanların sorgulanmasının size doğuracağı sonuçlardan çekince olabilir mi? 

DAVALI TARAFIN 12.08.2021 TARİHLİ 6320563085 EVRAK NUMARALI CEVAP 

DİLEKÇESİNDEKİ;

“Davacı/karşı davalı her ne kadar müvekkili FETÖ/PYD terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde 

iftiralarda bulunmuşsa da; böyle bir durum söz konusu değildir. Müvekkilin işbu suç örgütü ile 

hiçbir bağı olmadığı gibi, bir dönem çalıştığı BANİO YAPI MARKET firmasına TMSF kayyım 

olarak atanmış, müvekkil gibi tüm personel güvenlik kontrolünden geçirilmiş ve herhangi bir 

sorun olmaması nedeniyle işyerinde çalışmaya devam etmiştir.

Davalı Avukatı Onur Yoldan aynı dilekçede

“Davacı/karşı davalı eş, müvekkilin evlilik birliği içerisinde tutarsız davranışlar sergilediği 

iddiasında bulunmuşsa da; müvekkilin aksine esas tutarsız ve dengesiz davranışlarda bulunan 

davacı/karşı davalı eştir.” Şeklinde hüküm kurmuşlardır.

• Mahkemeye hiçbir kanıt sunmadan hukuk insanına yakışmayan bu ifadeleri neye güvenerek 

kullanıyorsunuz. Verdiğiniz dilekçelerde akıl sağlığımın yerinde olmadığını iddia etmenizdeki sabit 

delil nedir. Bunun nedeni FETÖ/PYD konusunda Ekber YILMAZ ile ilgili verdiğim veya 

vereceğim ifadelerin müvekkil ile birlikte sizin de kusurlu bulunacağınızdan bir çekince içinde 

misiniz?

• Benim şikâyeti yaptığım dönemde daha soruşturma aşamasına bile gelmemiş iken, müvekkiliniz 

ifadeye çağrılmamış ve benim verdiğim ifadenin içeriğini bilmediğiniz halde neden hemen neye 

dayanarak iftira olarak niteliyorsunuz.

• Kayyum olarak atandığınız dönemde Ekber YILMAZ ile ilgili yapılan güvenlik soruşturmasını 

yürüttünüz belirtiyorsunuz;

• Ekber Hanımın Ablası Şükriye UÇKUN ve Eniştesi Özay UÇKUN’un FETÖ/PYD örgütü ile 

firarisi olduklarını yurt dışına kaçtıkları konusunda bilginiz var mıydı? Hatta Özay UÇKUN’un 

abisi özel kuvvetler komutanlığında görevli Eray UÇKUN’un bu örgüt mensubu olduğu

anlaşıldığından hakkında ömür boyu hapis hüküm olunduğundan bilginiz var mıydı? Özay Uçkun 

tarafından Ekber Yılmaz’ın hesabına gönderilen paradan bilginiz var mıydı? Bu paranın hangi konu 

ile alakalı olarak gönderildiğini sorguladınız mı? Banio Yapı Markette TMSF adına görevli iken 

Ekber YILMAZ’ın çalışmasını siz mi uygun buldunuz ve kendisinin hesap hareketlerine ve telefon 

görüşmelerine baktınız mı? Neden bakılmadan işine son verilip gitmesine müsaade ettiniz? Kararı 

başka birisi verdi ise bu kişiye bu durumu rapor ettiniz mi?

BENİM HAKKIMDA BU ŞEKİLDE HÜKÜM VEREREK MAHKEMEYE SUNMA HAKKINI 

HANGİ KANUN VERMEKTEDİR. AVUKATA YAKIŞMAYAN TAVIR VE İFADELERİNİZ 

NEDENİ NEDİR?

Ben bu ülkenin vatandaşıyım, ülke var olursa bende olurum. Eğer devlete ihanet içinde olan eşim, 

ablam ve hatta kendi çocuğum dahi olsa fark gözetmeden vatani görevimi yapar ülkeye ihaneti 

bildiririm.

• Avukat Onur YOLDAN bey eşiniz FETÖ/PYD veya başka bir terör örgütü ile hareket etiğini ve 

aile bireyleri bu konudan dolayı kaçak olarak yurt dışına çıksa Hukuk insanı olarak siz ne 

yapardınız. Veya benim yaptığımı neden bu kadar tepki ile karşılıyorsunuz.

• Veya mahkemeden istediğimiz deliler acaba kayyum olduğunuz zaman kasıtlı/kasıtsız görevinizi 

tam yerine getirmediğiniz bizim istediğimiz deliller ile ispatından mı rahatsızlar ki bu delillerin 

teminine edilmesini istemez tavır içerisindeler.

• Davalı ve vekilinden attıkları iftiralar için davacı ve şikayetçiyim, mahkemeniz aracılığı ile yapılan 

bu eylemlerinden dolayı mahkemenizde kusuru bulunanlardan da davacı ve şikayetçiyim. Gereğinin 

yapılar söz konusu ifadeler kanıt sayılarak, mahkemenizde bu duruma neden olanların tespit 

edilerek haklarında savcılığa başvurulmasını rica ediyorum.

• Mahkeme huzurunda ve kanunları menfaatleri için kullanarak asılsız beyanlarda bulunarak 

mahkemeyi oyalayıp, insan hayat ve şerefleri yok sayılarak yapılan bu eylemlerinin HSYK’na 

bildirilmesini ve meslekten men edilmesi için gereğinin yapılmasını rica ediyorum.

Karşı dava dilekçemizde ayrıntısı ile belirttiğimiz üzere; davacı/karşı davalı eş müvekkile 

tecavüz etmeye çalışmış, işbu durumu da whatsapp yazışmalarında itiraf etmiştir.

Madem ben böyle bir eylemde bulunacak kadar haysiyetsiz ve onursuzsam neden Davalı benim 

hakkımda şikâyette bulunmamış, olay anında yardım çığlıkları atmamış da elinden telefonu alınca beni 

satacak diye Onurumu ve şerefimi zedeleyerek telefonundaki göreceğim şeyden çekinmiştir.

Benim böyle bir itirafım söz konusu değil şahısın evde kızım yanında uyurken yakaladığım uygunsuz

durumdan bahisle “ha edecektim de KOVA olmuşsun” ifadelerini kullanarak bu tarzda bir kadın ile 

ilişki içinde olmayacağımı vurguladığım sözü, Av. Onur Yoldan Bey kendi eşini çocuğunun yanında 

bu şekilde yakalayınca onunla birlikte olmak ister mi bilmiyorum. Okuduklarını nasıl anlıyor veya 

anlamak istiyor ve yorumluyor oda beni ve mahkemeyi ilgilendiren bir konu olmadığından kararı 

verecek olan mahkemeye telkinde bulunma veya kendi yorumlarını sabit delil gibi sunması da kanunen 

mümkün değildir.

Mahkeme Başkanı olarak sizin de bu konuda kendisini uyarmanızı rica etmekteyim. Av. Onur Yoldan

yorumlamak ve karar vermek konusunda bir ayrıcalığı olduğunu düşünüyor veya Mahkemenin Hâkimi 

olarak siz Av. Onur Yoldan’ın delilleri bu tarzda yorumlamasında ve sabit delilmiş gibi tecavüz halinde 

videomu sunarcasına hatta benim kabul ettiğimi beyan ederekten mahkemeye yazılı olarak sunmasını 

hukuk çerçevesinde sorun olarak görmüyor iseniz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hangi kanununda 

hangi hükmü içerisinde yer almaktadır. Bunun tarafıma yazılı olarak bildirilmesini rica ediyorum.

Kaldı ki tarafımızdan sunulan davalıya ait Video görüntülerini inkâr etmekte bile hiç sorun 

görmemektedirler. Bilirkişi raporu sonrası bu durumu gerekli yerlere mahkemeniz tarafından 

sunulmasını rica ediyorum. Her ne kadar vekilliğini yaptığı Ekber YILMAZ’ın beyanları yönünde bu 

dilekçeleri sunduğunu düşünsem bile bir avukat olarak bu görüntülerin inkâr kaldırmayacağını ve 

gerçeği değiştirmeyeceğini biliyorsunuzdur umarım.

Bu zamana kadar verdikleri dilekçelerde yasal hiçbir delil sunmayan davalı, sunmuş olduğumuz su 

götürmez delili bile kabul etmezken bir gerekçe sunmamasına rağmen, bu dilekçeden de anlaşılacağı 

üzere daha önce verdikleri ifadeler gerçeği yansıtmadığı gibi kendi suçları gizlemek için tarafıma 

asılsız ve çirkin ithamlarda bulunmuş ve iftira atmaktan çekinmemişlerdir.

MAHKEMENİZİN TÜM YUKARIDA İZAH ETTİĞİM HUŞULAR GÖZ ÖNÜNDE 

BULUNDURULARAK KIZIMIN GEÇİCİ VELAYETİNİ TARAFIMA VERMESİNİ RİCA 

EDERİM.

Velayetin tarafıma verilmesi için bilirkişi raporu beklenerek görüntülerin davalıya ait olduğu tespit 

edilir ve kızım bu süre içerisinde orada kalmasının gelişiminde ve ileriki hayatında ONARILAMAZ 

VE TAZMİN EDİLEMEZ sonuçlar doğuracaktır.

Davalının uyuşturucu kullandığını beyan etmemizin üzerinden 2 ay süre geçmesine rağmen bu test 

yapılmamışken bir çocuğun böyle bir durumda orada kalması kanunen de mümkün değildir. 

Tarafımdan mahkemeye sunulan kamera görüntüleri birinci dereceden delil olarak görülmesine rağmen

davalının inkâr etmesi bu delillerin hiç mahkemeye sunulmamış gibi kabul edilip, bilirkişi raporunu 

beklemek mahkemenizi de sıkıntılı bir duruma düşürecektir.

İnkâr etmenin gerçeği değiştiremeyeceği açık net şekilde Davalının olduğu belli iken yapılan bu 

inkarların son bulması için bilirkişi incelemesi çok acil yapılması gelecek sonucun mahkemenin hüküm 

oluşturmasını hızlandıracağından, davalı tarafın süreç uzatmak, zaman kazanmak adına yapılan bu 

eylemlerinin ispatı niteliğinde olduğu için derhal bu süreçde yapılan hatalar giderilmelidir.

Mahkemenize sunduğum bu dilekçede belirtmiş olduğum davalı tarafından asılsız, iftira ve hatta 

hakaret niteliğindeki Davalı tarafın mahkemenize sunduğu dilekçeleri kanıt olarak göstereceğim için,

bu iftiralarının sonucunda ben ve kızıma yaşatılan süreçlerin doğurduğu maddi ve manevi sonuçları 

için ayrıca davacı olup tazminat talep edeceğim. Ne Davalıya verilen ceza nede ödenecek tazminat 

kızımın ve benim yaşadığım bu süreci tazmin edip geri getiremez.

DAVALI TARAFIN 12.08.2021 TARİHLİ 6320563085 EVRAK NUMARALI CEVAP 

DİLEKÇESİNDEKİ;

Davacı/karşı davalı eş, müvekkili sürekli olarak başka başka kişilerle birlikte olduğu iddiaları ile itham 

etmekte müvekkili psikolojik olarak yıpratmaktadır. Davacı/karşı davalı müvekkilin Migros civarında 

çalıştığı sırada Gökhan isimli bir kişi ile uygunsuz şekilde yakalandığı ve işbu nedenle işten 

çıkarıldığını iddia etmişse de, müvekkil böyle bir kişiyi tanımadığı gibi böyle bir işten çıkarılma 

durumu da yoktur. Yine müvekkilin Colgate firmasında çalışırken başka bir erkek tarafından otele 

çağırıldığı iddiası da asılsız olup, müvekkil colgate adlı firmada çalışmamıştır. Davacı/karşı davalı 

sürekli müvekkilin başka kişilerle ilişki kurduğu iddiası ile müvekkili iffetsiz bir bayan gibi ve sürekli 

olarak kendisini aldatan birisi olarak göstermeye çalışmaktadır. Ancak madem böyle bir durum vardır 

ve yine madem davacı/karşı davalı eş bunların hepsini bilmektedir. Niye evliliği bu kadar yıldır devam 

etmiştir anlamak mümkün değildir. Davacı/karşı davalı eş kendi kafasında birçok şeyi kurarak 

oluşturmuş ve müvekkile sürekli olarak iftira atmış, müvekkilin namusunu lekelemeye 

çalışmaktadır. Müvekkil bugüne kadar eşini hiçbir suretle aldatmamış, çalıştığı işyerlerinde namusuna 

en ufak bir dil uzatılmaması için azami çaba ve dikkat göstermiştir. 

Bir kere daha belirteyim o zaman Onur Yoldan, müvekkiliniz haysiyetsiz, Şerefsiz ve Onursuz bir 

hayat sürmüş, bu hayatı gizlemek adına tarafımı kandırarak evlilik yapmıştır. Evlendikten sonrada yine 

beni kandırarak aynı Şerefsiz, Haysiyetsiz ve Onursuz yaşama devam etmeye kalkmış tarafımca 

bunların delileri temin edilmeden kendisine açacağım boşanma davasında Şerefsiz Onursuz ve 

Haysiyetsiz insandan ne beklenirse hepsini tarafıma da yapacağı düşünüldüğünden tüm deliller temin 

edildikten sonra bu davayı açmayı uygun bulup, ne kadar az delil paylaşıp kurtaracağım ve kızımı 

kurtaracağım düşüncesi ile siz inkar ettikçe tarafımdan deliller sunulmuştur. 

Mahkeme sürecinde verdiğim ifadeleri delil sunarak ispatlarken birde davalının sunmuş olduğu asılsız 

iftiralara cevap vermek durumun da bırakıldım. Davalı taraf hangi itham ve ifadelerini kanıtlamıştır. 

Hiçbir delil sunmamış, sadece ifadelerinde “Allah korkusundan” bahisle ve verdiğimiz ifadeleri 

kendileri tarafından “kabul etmelerinin mümkün olmadığını” belirtmekten öteye gitmemiş kanunen 

kabul görmeyen savunma ve asılsız suçlamalar yapmaktan öteye gidememiş ve mahkemeyi yanıltıp 

yanlış hüküm verdirme cabasına girmişlerdir. Ve Mahkemenizde kasıtlı olarak bu sürece dur dememiş 

buna imkân sağlayarak işledikleri suça ortak olmuştur. Benim gibi haysiyetli onurlu ve şeref sahibi 

insanın hayatına leke sürmeye çalışan siz de dahil kim var ise böylece süreçte ortaya çıkarak tarafımdan 

tespit edilmesi sağlanmıştır. Davalının bu namussuz, onursuz ve şerefsizce yaşamı tarafınızca iyi 

bilindiği bunun ortaya çıkması sonucunda size doğuracağı sonuçlardan olan endişeniz ize mahkemeye 

sundunuz dilekçelerden ve suç işlemekten korkmadan ve kaçınmadan yaptığınız söylemlerden açıkça 

bellidir. 

Mahkemeniz aracılığı ile bende Davalı Vekili ve Davalıya belirtmek isterim ki bende de Allah korkusu 

nedir bilmem. Elhamdülillah Müslümanım, ama diğer tüm inançlara da saygım sonsuz. Sonuçta Allah 

herkesin hesabını kendinden soracaktır. Bende de Allah aşkı vardır, yaratılanı yaratandan ötürü sever 

hürmet eder ve bize karşı hatalarının hesabını da Allah’a havale ederiz ki, biz hesap sormaya kalkar 

isek nefsimize yenik düşüp, bu geçici dünya hayatı için ebedi hayatımızdan olmayalım. Bizim Allah’a 

binlerce kez şükürler olsun ki rabbimizin huzuruna vardığımızda korkacak veya utanacak hiçbir

şeyimiz yoktur. Biz Allah’tan hep aşk ile bahis ederiz. İnsanlara Allah Korkusundan bahis ile 

söylemlerde bulunmak ancak şeytanın işidir, şeytan ister ki Allah tan korksun ve Allah yolunu terk 

etsinler.

Av. Onur Yoldan beye tavsiye ederim korku sadece insanlara yaptıklarını gizlemeye iter, aşk ise hata 

yaptırmaz eğer bir hatamız var ise de ona olan aşkımızdan ötürü yalan söyleyip inkâr edemeyiz, özür 

dileriz affına sığınırız ki huzuruna vardığımızda yaptıklarımız yüzünden utanıp üzülmeyelim.

Okulun tatil olduğu gün Ekber Hanım ile Kızım Bade Liva Yılmazı tesadüfen görüp arabadan 

inip 3 aydır göremediğim kızıma sarıldığımda kızım “baba ne olur bana bir şey yapma” demesi 

ile şok geçiren ben “babam ben sana ne yapabilirim sadece iki öpüp koklayacağım” dedikten 

sonra davalıya dönüp “neden bahis ediyor diye sorduğumda” Davalı bana “ben sana daha neler 

edeceğim” ifadesini kullanmıştır. Bence Allahtan korktuğunu belirtmesi çok doğrudur ve 

normaldir. Küçücük kız çocuğuna reva görülür mü? Hangi vicdan bunu kabul eder.

Bunun şoku ile kendimi biran kaybederek 2 tokat attık dan sonra kendime gelip yaşadığımız olay 

sonrası davalının hiçbir şey yapmadan kızım için bunca sabır göstermiş olmamı kızıma zarar 

vereceğime inandırarak ve onu üzerek bu hale koyanlar bu olay sonrası kızıma karşı nasıl 

kullanacaklarının üzüntüsü ile davalının kızıma hiç bir şey yokken korku ile bunu aşılayarak kızımla 

bağımı koparmayı hedeflediğini bildiğimden ve bir anne nasıl kızına bu kötülüğü yapar diye düşünerek 

polisi arayarak polisi nezaretinde ifade vermeye Aile İçi Polis Merkezine gittim.

Anlaşılan o ki davalı ve birlikte olduğu kişi: bozulan sinirlerimi ve zayıf yanımın kızım olduğu bildiği 

ve bunu kullandığı için biraz daha üzerime gelmeleri durumunda tarafımı daha çok hata yaptıra 

bileceklerini düşünüp yine benim deli olduğumu söyleyerek kendileri hakkında ifade verdiğimde 

gerçekleri bugün olduğu gibi çarpıtmak için akıl sağlığımın olmadığını ileri sürerken bu konuları 

gösterip kurtulmayı hedefleyerek polis merkezine Durmuş KAYA ile gelmişlerdir.

Mobese kamera kayıtlarında görüleceği üzere kendimi kaybetmemi amaçlayarak Beyaz Araç ile 

polis merkezinin kapısına yanaşıp Ekber hanımın o arabadan indiğini görmemi sağlayan kişi 

Durmuş Kaya dan başkası değildir.

Yine olay günü Lara Medical Park Hastanesine ambulans ile götürülen Ekber hanımın ambulans 

ile gelip çıkışına kadar olan sürenin tamamına ait kesintisiz ve zaman kayıpsız hastane güvenlik 

kamera kayıtları Mahkemenizce talep ettiğinde kayıtlar gösterecektir ki Durmuş Kaya hastanede 

Ekber hanımın yanındadır.

Mahkemenizden ivedi olarak bu kayıtları istemesini ve incelendikten sonra savcılığa tarafımın şeref 

ve haysiyeti ile oynamaya çalışan Davalı, Davalı vekili ve Durmuş Kaya hakkında suç duyurusunda 

bulunulmasını rica ederim.

Davalı tarafından bu konuda kızımı kullanmaktan, kızıma söyledikleri yalanlar neticesi kızımın 

bozulan psikolojinden de kurtulmak için hemen arkasından aldıkları raporu sunup sanki kızımın 

psikolojisi bir anda bu olaydan bozulmuş gibi göstererek işledikleri suçu üzerime atmalarındaki 

neden kendi hatalarını örtbas etme çabası içinde oldukları ve sunulan deliller karşısında çaresiz

kaldıklarının bir göstergesidir.

Kızımın benle geçireceği zaman içerisinde baskıdan kurtulan kızımın, bana annesinin yaptığı ve 

Bade Liva’yı şahit bıraktığı konularla ilgili anlatacaklarından korkuyor bu yüzden kızım üzerinde 

baskı ve psikolojik şiddet uyguluyorlar.

Mahkeme eğer etraflıca bir sosyal soruşturma yapıp yaşadığımız konuttaki komşularımıza, badenin 

Kreşi veya benim sosyal medya hesaplarıma bile bakıldığında zaten görülecektir ki ben bade doğduğu 

günden itibaren ömrümü ona adamış bir adamım. Tüm her şeyi ile ben ilgilenirken ortada olmayan 

annesi bir anda kızına ilgisi ve sevgisi mi artmıştır. Zaten bu sürece kadar bu delilleri sunmaya gerek 

kalmayacağını düşünmemin nedeni bunlar görülür mahkeme zaten anlayacaktır, delillere gerek kalmaz 

düşüncesi iken Davalı tarafın kızım ile görüşmemi engelleyip bir de kızım üzerindeki oluşturulan 

olumsuzluklar artık beklememin kızımın üzerindeki olumsuzlukların telafisi olamayacak bir hale 

gittiğini görüp buna bir son verme düşüncesidir.

Kızımın bu süreçte sunacağım delillerin ileride kızıma olan etkisini düşünerek, Davalıya bu konuda 

elimde deliler var olduğunu belirtemem bu konuda mail atmama rağmen kendisinin düşeceği durumdan

hiç utanmayıp birde bu maillerin içinden parça parça şeyler mahkemeye sunarak beni düşürmeye 

çalıştığı durum ortadadır. Şimdi Av.Onur beyin müvekkilinden bahis ile Allah korktuğunu söylemesi 

normaldir bence de Allahtan korkmalıdır çünkü huzuruma kul hakkı ile gelmeyin diye buyurmuştur. 

Bırakın benim hakkımı küçücük kız çocuğuna yalanlar söyleyip korkutup babasını kötüleyip onu 

babadan ayrı bırakarak kızıma yaşattıklarınızın nasıl hesabını vereceksiniz, yaptıklarınız yüzünden 

kulundan utanmaz, Allah’ı sevmez misinizde onun yarattığı bir çare kızıma bunları yaşatınız diye Av.

Onur beyin mahkemeniz aracılığı ile sormaktan kendimi alı koymayacağım.

Şimdi mahkemeye benim ile görüştürmediğiniz ve badenin verdiği tepki sonrası mahkemeden 

benim talep edeceğimi düşünerek bozduğunuz psikolojisinin raporunu alıp, bunu da bana mal 

etmeye çalışmanız içine düştüğünüz durumun özeti ve asıl ispatıdır.

Benim kızıma olan sevgimi kullanıp, kamera görüntülerinde gece boyunca başka bir yerde iğrençlikleri 

yaşarken yaptıklarınız için hesap vermemek adına kızıma psikolojik şiddet uyguladığınız, benim 

verdiğim tarafınızdan mahkeme aracılığı ile talep ettiğim hiçbir konuda delil sunmayıp aksini de 

ispatlayamadığınız açıkça ortada iken kabul etmeyip kendi aklınıza yatmadığı gibi ifadeler 

veriyorsunuz.

MAHKEMEYE DAVALI TARAFIN SUNDUĞU 12.08.2021 TARİHLİ 6320563085 EVRAK 

NUMARALI CEVAP DİLEKÇESİNDEKİ;

“Sayın mahkemeden istirhamımız müvekkile ait tüm telefon kayıtlarının çıkartılması ve davacı/karşı 

davalının iftiralarının artık bir son bulmasının sağlanmasıdır. Davacı/karşı davalı sürekli müvekkilin 

başka kişilerle ilişki kurduğu iddiası ile müvekkili iffetsiz bir bayan gibi ve sürekli olarak kendisini 

aldatan birisi olarak göstermeye çalışmaktadır.”

İfadeleri ile yine tarafıma suç atmaya çalışmak yerine Ekber YILMAZ kendine ait hatların dökümlerini 

ve Banka Hesaplarını dökümlerini kendisi alabiliyorken neden alıp mahkemeye sunup söylemlerimin 

iftira olduğunu ispatlamadınız.

MAHKEMEYE DAVALI 12.08.2021 TARİHLİ 6320563085 EVRAK NUMARALI CEVAP 

DİLEKÇESİNDEKİ;

Davacı/karşı davalı eş, tek amacının kızının bu durumdan en az zarar görmesi olduğu belirtilmişse de, 

kızı yanında müvekkile fizyolojik ve psikolojik şiddet uygulamaktan çekinmeyen, kızının yanında 

müvekkile her türlü hakareti ve tehditi dile getiren davacı/karşı davalının kızının işbu durumdan en az 

zararı gördüğünü düşünmek çok da mümkün değildir. Yine son tarihlerde davacı/karşı davalı eş, 

müşterek çocuk Bade'yi evden almış ve annenin beni aldattığını ve sana yalan söylediğini 

ispatlayacağım diyerek, o yaştaki bir çocuğu çok uzun süre sıcakta dışarıda bekletmiştir. Tüm bu 

hususlar müşterek çocuk tarafından müvekkile ağlayarak anlatılmıştır. 

Cevaben

Lütfen artık buranın bir mahkeme olduğu davalı ve vekiline anlatılarak ithamları ile ilgili birde kızımı 

kullanıp delil sunmadan verecekleri ifadelerin anlamsız ve dahi iftira olacağının hatırlatılmasını rica 

ediyorum. 

DAVALI Ekber hanımın çalıştığı yerlerden benim yüzümden ayrıldığına dair ifade vermiş ve savcılığa 

şikayet ettiklerini belirtmişlerdir. Neden savcılığın verdiği kararı paylaşmamışlardır. Savcılık olay 

hakkında benimle bir alakası bulunmadığından takipsizlik kararı vermiştir. Davalı taraf asılsız itham 

ve iftira atmaktan başka herhangi bir husus belirtmediğine göre artık bu sürecin lütfen doğru 

yönetilmesini ve Davalının mahkemeye asılsız ifadeler ile kaybettirdiği süreyi de göz önünde 

bulundurarak ara karar ile verilen bu yanlış karardan acil dönülmesini talep ediyorum.

Mahkemenizin Davacı tarafı olduğumu hatırlatarak ve sunduğumuz dilekçelerde talep ettiklerimiz 

bilgiler belgeler kendileri tarafından mahkemeye sunulmadığı gibi Mahkemeniz üzerinden kızım 

kullanılarak tarafıma yürütülmek istenen bu girişimden dolayı konuyu ile HSYK iletip mahkeme 

sürecimin ilgilenmesini taleplerim bulunulmuştur.

SONUÇ VE İSTEM

Mahkemenizden talep ettiğim gizlilik kararının yürürlüğe alınmamasını, alındı ise kaldırılmasını 

istiyorum. 

Yukarıdaki mahkemenize sunmuş olduğum bilgiler ve daha önce sunmuş olduğum somut delillerde 

göz önünde bulundurularak Kızım Bade Liva Yılmaz’ın İVEDİLİKLE geçici velayetin tarafıma 

verilmesini

Ekber Yılmaz’ın en kısa sürede hastaneye sevk edilerek uyuşturucu konusunda mahkemenize 2 ay 

önce TALEP ETTİĞİMİZ VE GEÇEN SÜRE İLE SONUÇ İÇİN ŞÜPHE oluşturmaması için bu testin 

saçtan yapılmasına

Aile içi şiddet biriminin Çallı da bulunan polis merkezinden ve olay günü götürüldüğü Lara 

Medikalpark hastanesinden ilgili kamera kayıtları kesintisiz olarak talep edilmesini ve bunların delil 

olarak işlenmesini

Durmuş Kaya ve Av.Onur Yoldan tarafından haysiyetime ve onuruma yaptıkları saldırı ve iftiralar için 

mahkemedeki ifadeler delil gösterilerek savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını

Bu süreçte yaşanan tüm yanlış kararların mahkemenizdeki sorumlularının belirlenmesi adına 

spruşturma başlatılmasını ve sorumlularının savcılığa sevk edilirken tarafıma da bilgi verilmesini

Ekber Yılmaz hakkında yurt dışına çıkış yasağı konmasını ve kendisine kaçma şüphesi nedeni ile adli 

kontrol uygulanmasını

Ekber YILMAZ hakkında daha önce vuku bulan herhangi karakola gidip ifade vereceği bir durumun 

olup olmadığının Avukatının “Müvekkil 2016 yılından itibaren bir kere dahi gözaltına alınmamışken 

ifadesi ile öncesinde gizlemek istenen nedir? Mahkemeniz aracılığı ile tarafımızla paylaşılmasını rica 

ediyorum.

Kızımın bunca olumsuz davranışlar gösteren mahkeme kararlarını yok sayarak kızımı görüşmeni 

haksız yere kısıtlayan Ekber YILMAZ’ hakkında nasıl bir tek psikoloğun 15 dk görüşüne dayalı 

ifadeleri göz önüne alımmış ve kızım bu ahlaksızlıklara maruz bırakılmış ve hala neden maruz 

kalmakta bunda kusuru bulunların tespit edilerek mahkemeniz tarafından savcılığa bildirilmesini

Mahkemeniz tarafından verilen yanlış ara kararın iptalini ve bu karardaki hüküm olan davalıya 

ödenemem istenen paranın iptali için ilgili icra dairesine de durumun bildirilmesini 

Kızıma ve bana yaşatılan sürecin tazmini veya ayrı geçirdiğimiz zamanı geri getirmesi mümkün olmasa 

da, yaşatılanların yarasını bir nebze kapatmak adına talep ettiğim manevi tazminatın 1.000.000 TL, 

maddi tazminatın 750.000TL olarak değiştirilmesini diğer sorumluları hakkında açılacak davalarda 

maddi ve manevi tazmin haklarımın gözetilerek gereğinin yerine getirilmesini rica ederim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANTALYA FETÖ/PYD Soruşturması gerçekleri Banio Yapı Market Fetö/PYD soruşturmasında hangi bakan sayesinde neden kurtarıldı

  Antalya'da yürütülen FETÖ/PYD soruşturması Bakan sayesinde sekteye uğratmıştır. Banio Yapı Marketin mahkeme süreci incelendiğinde Fetö/pyd adına yapılan faaliyetler sorulduğunda, savunmalarda Bakan Bey'in bilgisi dahilinde olduğu söylenerek ve bakan ile ilgili Hiçbir işlem yapılmadan bu şahıslar tahliye edilmiştir. Tahliyeleri sonrasında da fetö/pyd adına Finansal faaliyetlerde bulunarak ülke ekonomisini zarara uğratmayı hedefleyen bu firmalar hakkında sonrasında oluşturulan savcılık kanalıyla şikayetler yine aynı savcı tarafından biz araştırdık. bir şey bulamadık denilerek kapatılmıştır. TMSF tarafından firmanın incelenmesi için atanan ekibin içerisine Kayyım avukatı olarak atanan Şahıs Av. Onur Yoldan bizzat bu süreci kontrol etmiştir. Şu anda savcılıkta ve terörle mücadelede bulunan işlemler yine aynı bakan tarafından engellenerek bu şahısların korunması sağlanmaktadır. Haklarında suç duyurusunda bulunduğum için Antalya 13. Aile Mahkemesinde boşanmaya çalıştığım Fetö/PYD m

Ekmel Çayır Kimdir

  Ekber Çayır ( Fetö/PYD kod adı Ekmel Çayır) Kimdir? Ali İhsan Çayır dan olma, Şehriban Çayır dan (Fetö/PYD Kod adı Şehnaz Çayır) 1981 Yılında Antalya da doğmuş anne tarafından seriklidir. Anne tarafının kızlık soy adı KÖK olup, serik de dedesi kürt mecit diye tanınan zaatın anneannesi serikde pavyon işletmeciliği yapmıştır. Ve işlettikleri bu pavyonda kadın ticareti yapan anneannesi serikte iyi tanınmaktadır. Ekmel Çayır'ın şimdi Mücella teyzesinin kocası olan ve bir zamanlar Fetö/Pyd firarisi olan ablası Şükriye Uçkun'un sevgilisi olan uyuşturucu satıcılığından sabıkalı Fedai Demirarslan tarafından temin edilen extacy uyuşturucu hapları kaleiçinde bulunan Djack denilen mekanda kullanan bir uyuşturucu bağımlısıdır. Ekmel Çayır bu uyuşturucuyu kullandığı dönemde kendi enişteside dahil bir çok adamla birliktelik yaşamıştır. Mikro Yazılım evinde çalışan Gökan ile tanışarak denizliye pekdemir çiftliklerine gitmiş oradada seviyesiz bir çok ilişkisi olmuştur. Sonrasında Banio Yapı